Sema’ nedir? Bilir misin?
Sema’:
Allah’ın; “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna ruhların; “Evet; Rabbimizsin!” deyişlerinin sesini duyarak, kendinden geçmek, Rabbi’ne kavuşmaktır!
Sema’:
Dostun hallerini görmek; lahut âleminin, görünmez âlemin perdelerinden Hakk’ın sırlarını duymaktır!
Sema’:
Kendindeki varlıktan geçmek, mutlak yoklukta, bitmek tükenmek bilmeyen, devamlı varlık tadını tatmaktır!
Sema’:
Dostun aşk çarpıntıları önünde başını top gibi yapıp başsız ayaksız dosta doğru koşmaktır!
Sema’:
İnsanı, dünyasal zevk ve lezzete sevk eden nefis ile savaşmak, başı tam kesilememiş yarı kesilmiş kuş misali, toprağa ve kana bulanmış olarak, çırpınıp durmaktır!
Sema’:
Hazret-i Yakub’un derdini ve devâsını bilmek, Hazret-i Yûsuf’a kavuşma kokusunu, Yusuf’un gömleğinden koklamaktır!
Sema’:
Hazret-i Mûsâ’nın Asâsı gibi, her an Firavun’un sihirlerini yutmak, yok etmektir!
Sema’:
“Benim Allah ile öyle bir vaktim vardır ki, o vakitte ne Allah’a yakın bir melek, ne de bir peygamber aramıza giremez!” hadîs-i serîfinde buyrulduğu gibi, Sema’ da bir sırdır ve meleğin bile sığamadığı o yere, aracısız varmaktır!
Sema’:
Tebrizli Şems gibi gönül gözlerini açmak, kutsal nurları görmektir!